• Okuduklarımdan, seyrettiklerimden aldığım notlar, izlenimler, incelemeler…

İnceleme: exaSound PlayPoint Network Audio Player

Bir süredir merak ediyorum: “bilgisayar mı yoksa streamer mı?”. Bu ürün incelemesi bir anlamda bu soruyu yanıtlıyor. exaSound PlayPoint Audio Player (Stereo/Multichannel Streamer da diyebiliriz) 5 Kasım 2015 tarihinde satışa sunuldu. Siparişimi takiben 2 Aralık 2015 tarihinde Kanada’dan yüklendi. 5 Aralık tarihinde İstanbul gümrüğüne geldi. Araya hafta sonunun girmesi ile elime ulaşması 9 Aralık tarihini buldu. Kanada’dan gönderilen cihazın bir hafta içinde ulaşması fena performans değil. exaSound PlayPoint, çok kolaydan oldukça karışığa doğru çeşitli kullanım modellerine sahip. Kullanım modellerini sırayla denemeye başladım. Aşağıda göreceğiniz ilk iki modelden sonra araya bir (DIY – kendin yap) NAS projesi girdi. Diğer kullanım modellerini NAS’ı çalışır hale getirdikten sonra ikinci bölüm olarak yazdım. Aşağıda tüm bölümleri bir arada görebilirsiniz. Bir blog için uzun bir yazı oldu. Ama içeriğe bakınca hak vereceğinizi ümit ediyorum.

Detaylara geçmeden önce exaSound PlayPoint Network Audio Player ile neyin adreslendiğini anlayalım. Kısaca, yüksek çözünürlüklü müzik dinlemek için DAC öncesinde kişisel bilgisayar ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Tabi burada müzik için optimize edilmiş bilgisayarlardan bahsediyorum. Bu konuda görüş muhtelif; PC’nin içinin sinyal bakımından kirli olduğu, DAC öncesinde mümkün olduğunda basit bir cihaz kullanılması vs… Piyasada Aurender, Auralic Aries, Sonore Rendu gibi markalar mevcut. exaSound PlayPoint’in özelliği mevcut en yüksek çözünürlüklü (PCM, DXD, DSD) formatları, “native” olarak stereo ve sekiz kanal desteği ile birlikte aynı paket içinde sunması. Konuya genel olarak “Bilgisayar mı yoksa streamer mı?” başlıklı yazımda kısaca değinmiştim. Bunu somut olarak deneyimlemek şimdi mümkün oldu. PC + WS20212 R2+ Audiophile Optimizer + Jriver MC21 + PPA V2 PCI-USB kartı + doğrusal güç kaynağı ile exaSound PlayPoint nasıl boy ölçüşür?

Özellikler

  • Asenkron bitperfect streaming: Asenkron çünkü kendi zamanlama sinyalini kullanıyor, bağlı olduğu cihazın zamanlamasına bağlı değil; bitperfect çünkü giren ses verisi ne ise o çıkıyor.
  • Native DSD256 stereo ve çok-kanal (8 kanala kadar): Bildiğim kadarı ile piyasada çok kanallı benzer bir streamer yok. Tabi bağlı olduğu exaSound DAC da bu özelliği desteklemeli.
  • 4-yollu senkronize donanımsal ses kontrolü: Senkronize çünkü, USB ile bağlı olduğu exaSOund DAC ile ses ayarı birlikte çalışıyor; cihazın ekranı üzerinden ses kontrolü yaptığınızda USB ile bağlı exaSound DAC’ın da sesini kontrol etmiş oluyorsunuz. Tersi de geçerli. Örneğin DAC uzaktan kumandası üzerinden ses kontrolu yaptığınızda PlayPoint de yanıt veriyor. Ayrıca, örneğin tablet üzerinden, kullandığınız kontrol uygulamasından da ses kontrolü yapabiliyorsunuz.
  • Dokunmatik ekrandan tüm kanalların ayrı ses şiddeti kontrolü: Master ses şiddeti kontrolüne ilaveten, exaSound DAC modeline bağlı olarak stereo veya çok-kanalın her birinin ses şiddetini ayrı ayrı Master ses kontrolüne ilaveten bağlı olduğu exaSound DAC modeline bağlı olarak stereo veya çok-kanalın her birinin ses şiddetini ayrı ayrı ses şiddetini ayarlayabiliyorsunuz.
  • Zero-configuration dokunmatik ekranlı kullanıcı ara yüzü: Cihazı, karmaşık konfigürasyon basamaklarından geçmeden kolayca çalışır hale getirebiliyorsunuz. Akıllı telefonlardakine benzer kapasitif cam dokunmatik ekran ile kanalların ses kontrolü, Wi-Fi veya Ethernet bağlantısı, firmware güncelleme, uzaktan destek özelliğinin açılması vb işlevler kolaylıkla gerçekleştiriliyor.
  • Uzaktan destek: Evet bir nasıl bir bilgisayara uzaktan bağlanılıp destek verilebiliyor, onun gibi. Uzaktan destek için izni ön panelden veriyorsunuz.
  • Uzaktan güncelleme:  Gömülü yazılım (firmware) güncellemesini ön panelden başlatabiliyorsunuz.
  • 12.28MHz’e kadar native DSD64, DSD128, DSD256: Yani DoP (DSD over PCM) değil.
  • DXD 352.8kHz /True 32bit
  • PCM 44.1 to 384kHz /True 32bit
  • Native DSD streaming en iyi MinimServer ile mümkün: MinimServer (Win/Mac) bilgisayarınıza veya NAS cihazınıza yükleyebileceğiniz bir yazılım. DSD gibi yüksek çözünürlüklü formatlar için gerekli.
  • Çok-kanal için Gigabit Ethernet gerekiyor: Ehh, Wi-Fi bant  genişliği yetmiyor haliyle.
  • Wireless Wi-Fi 801.11ac bağlantısı stereo DSD256 ve stereo PCM 384/32bit destekliyor: Ben yine de Cat6 kablodan şaşmayın derim.

exaSound PlayPoint, amaca uygun olarak üretilmiş bir Linux cihaz aslında. Arka paneldeki HDMI portunu bir ekrana bağladığınızda anlıyorsunuz bunu. HDMI portu ileride grafiksel bir kullanıcı arayüzü ilave edilebilir düşüncesi ile konulmuş. Önemli bir nokta bu ürünün şimdilik sadece exaSound DAC’lar ile kullanılabildiği. İleride farklı DAC’lar için destek özelliği gelir mi bilemiyorum. exaSound PlayPoint Network Audio Player fiziksel görünümü için aşağıdaki resmi inceleyin lütfen. Bazı dergilerde cihazların görsel özelliklerini sayfalarca yazı ile anlatmalarına hasta oluyorum.

ön ve arka

İlk Kurulum

Aşağıda cihazın kullanım şekillerine girmeden önce basit bir ayarlama yapmak gerekiyor. Detaylarına burada girmiyorum. Kullanım rehberi exaSound web sitesinde mevcut. Hızlı başlangıç basamakları da exaSound web sitesinde verilmiş: burada.

  • Harici güç adaptörünü prize tak (bunu yapmadan cihazın çalışacağı beklentisine girenler oluyor 🙂
  • Cat6 kablo kullanarak ev ağına bağla (veya Wi-Fi ama ikisi aynı anda değil). Wi-Fi yönlendiricinizin güvenlik modu WPA2-PSK (AES) olmalı ve WPS özelliği açık olmalı (yönlendiricideki WPS düğmesine basarak PlayPoin’i Wi-Fi’ye bağlamak için),
  • USB 2 portunu exaSound DAC’a bağla,
  • Güç düğmesine bas. Ekranda exaSound logosu görünür. Yaklaşık 30sn sonra bir göz kırpar ve sonra ana ekran görünür. Sonuçta bu cihaz da basit, amaca özel Linux bilgisayarı; işletim sistemi yükleniyor.

Bundan sonra yapılabilecekleri ekranlar üzerinden görelim (resimleri tıklayarak büyütebilirsiniz):

Yukarıdaki resimlerde yer almayan bir ekran daha var: Uzaktan desteğe izin verme ekranı. Bilgisayar yerine Network Audio Player veya Streamer cihazlarını düşünen alıcı, “bilgisayarla uğraşmayayım”, “basit olsun”, “basayım düğmeye çalışsın” vb isteklere sahip olabiliyor. Aşağıda çeşitli kullanım modellerinden bahsedeceğim. İlk modeller bu basit kullanım ihtiyacını karşılarken, sonraki modellerde, işin içine NAS, yazılım vb girdikçe durumun biraz daha karıştığını göreceksiniz.

PlayPoint üzerindeki ekran ile ilgili bir not: Müzik dinlediğiniz yerden büyük ihtimalle ekranı okuyamayacaksınız – hani örnekleme frekansı kaç MHz filan… (benim gözler 52 yaşında). Ancak bu ekran cihaz ayarlarını oldukça basit hale getirdiği için çok iyi düşünülmüş bence.

Resim Galerisi

1. Kullanım Şekli: AirPlay

En basit kullanım AirPlay ile.  AirPlay destekleyen cihazınızdan exaSound PlayPoint’e bağlanın ve müziğinizi çalın. Çocuğunuz, hanım gibi teknik olmadığını varsaydığım ev halkı rahatlıkla kullanabilir 🙂 Çok kolay.

2. Kullanım Şekli: MPad / MPoD

Kolaylık bakımından ikinci kullanım şekli arkadaki USB1 portuna bağlı bir bellek veya HDD’deki müzikleri çalmak. Müzik içeriğinin kontrolü için bir MPD uygulaması kullanmanız gerekli. “Music Player Daemon” (MPD) adlı açık kaynak yazılımı artık endüstri standardı olmuş. iTunes mağazasından indirebileceğiniz MPaD (7,99TL – iPad için) veya MPoD (iPhone için ücretsiz) uygulamalarını kullanabilirsiniz.  Albüm görselleri için biraz uğraşmanız gerekebilir ama kullanımı kolay uygulamalar bunlar. iPad veya iPhone cihazınız ile PlayPoint’in aynı ağ üzerinde olması gerekli.

USB1 portuna bir bellek veya disk bağladıktan sonra MPaD veya MPoD uygulamaları üzerinden önce veri tabanını sonra ön belleği güncellemeniz gerekiyor. Detaylar için buraya. Yüksek çözünürlük için USB 3.0 hard disk önerilir. USB1 portunun akım kapasitesi 500mA. Harici hard disk bu sınırı zorlamamalı. Yalnız, kendi deneyimim esnasında, belirli bir model USB hard disk USB portuna takılırken PlayPoint açılmayı reddetti. Çünkü, anladığım kadarı ile işletim sistemini bu hard disk üzerinde aramaya koyuldu. Neyse, önce cihazı açıp sonra diski bağlayarak çözüm buldum ama exaSound’a bu konuda geri bildirim ilettim.

Basit bir arayüze sahip olan MPaD uygulaması, müzik kütüphanenizi, artist, albüm, şarkı ve tür gibi kriterlere göre organize ederek kolay bir kullanım sunuyor. Last.fm’den müzik akışı yapmak da mümkün. Basit bir şarkı listesi de düzenleyebiliyorsunuz.

PlayPoint’in çok-kanal ve yüksek çözünürlüklü dosya özelliklerini burada tamamen kullanabiliyorsunuz.

Bu kullanım şekli ile kişisel deneyimim, konuya yeni başlayanlar için son derece uygun görünmekle birlikte, JRiver özelliklerini arayan biri için bu arayüz çok basit kalabilir. Örneğin, tag düzenleme, müzikleri çeşitli kriterlere göre filtreleme… MPaD ile mümkün değil. Bu işler için bir köşede JRiver gibi bir uygulama bulundurmak gerekebilir. MPaD ve MPoD uygulamalarını ilk çalıştırdığımda bir çok albümün görseli görünmedi. Görselin görünebilmesi için müzik dosyaları ile birlikte resim dosyasının “Folder.jpg” (büyük-küçük karakter duyarlı) olarak yer alması gerekiyor. Daha gelişmiş yazılımlardaki gibi otomatik olarak görsel bulma işlevi yok.

3. Kullanım Şekli: UPnP Renderer

Ey ruh! bilgisayar ve işletim sistemi konuları zor diye buralara geldiysen geri dön ve kapıyı dışarıdan kapat… İlk iki exaSound PlayPoint kullanım modeli oldukça kolaydı. Ancak, bu üçüncü kullanım şekli ile bilgisayarlar ile muhabbeti biraz ilerletmek gerekiyor. Öncelikle, UPnP konusuna giriş bakımından önceki yazılarımdan birine bakmanızı öneririm: “Yerel İletişim Ağı ve Müzik – uPnP, DLNA”. Özetleyeyim; UPnP temelli bir müzik sistem için üç parça gerekiyor:

  1. UPnP Sunucu: bu durumda MinimServer yazılımını kullanacağız. Çünkü, DSD gibi yüksek çözünürlüklü formatları destekleyebiliyor.
  2. UPnP Renderer: Sunucu tarafından oynatılan/çalınan müzik dosyasını DAC’a ileten kutu. Streamer cihazı bu işi yapıyor. Bizim durumumuzda exaSound PlayPoint.
  3. Kontrol Yazılımı: Sunucudan parça seçip renderer’a göndermek, çalma listeleri (playlist) oluşturmak için gerekli yazılım. Yani kullanıcı arayüzü.

UPnP sunucu yazılımı olarak bir bilgisayara MinimServer yazılımını kurmanız gerekli. Neden MinimServer da bir başkası değil? exaSound tarafından desteklenen çok sayıda yüksek çözünürlüklü formatı desteklediği için. MinimServer, UPnP AV standardını destekleyen bir müzik sunucu yazılımı. Yazılımın kurulacağı bilgisayar ile müzik dosyalarınızı tuttuğunuz bilgisayar aynı veya farklı bilgisayarlar olabilir. Eğer müzik dosyaları için bir NAS düşündüyseniz, MinimServer’ı doğrudan NAS üzerine kurmayı da düşünebilirsiniz. Minimserver, Windows, Mac OSX, Linux gibi işletim sistemleri üzerinde veya Synology, Qnap, Asustor, ReadyNAS gibi NAS’lara da kurulabiliyor. Ben Windows üzerinde 64bit sürümünü deniyorum. Kurulum için Java dışında ilave gerekmedi. Bu yazıyı hazırlarken bir yandan da bir FreeNAS sistemi oluşturmakla uğraşıyorum. Ancak, FreeNAS üzerinde MinimServer kurmayı daha sonra deneyeceğim. Şimdilik mevcut müzik bilgisayarımı Windows 10 olarak açarak MinimServer kurdum. MinimServer’a medya dosyalarımın bulunduğu FreeNAS sistemini tanıttım.

Kütüphanenizden müzik seçip çalabilmek ve çalma listeleri (playlist) oluşturmak için tablet veya bilgisayar üzerinde bir kontrol yazılımı kullanmalısınız. Kontrol yazılımı olarak, Android üzerinden BubbleUPnP,  IOS üzerinde PlugPlayer ve MconnectHD gibi yazılımlar mevcut. Benim iPad 2 (IOS) üzerindeki denemelerimi aşağıda özetleyeyim:

  1. MconnectHD: MinimServer ve PlayPoint’i bir görüp bir görmeyerek beni hasta etti.
  2. Linn Kinsky: 24/352.8’e kadar PCM dosyalarını çaldım. Ama DSD’leri çalamadım.
  3. Linn Kazoo: İlk başta PlayPoint’i tanımadı bile. Daha sonra aşağıdaki dördüncü kullanım modelini denerken PlayPoint’i gördü ve tüm dosyalarımı çalabildim.
  4. PlugPlayer: Şimdilik önemli bir sorun yaşamadım. Bir iki kere kendini reset etti ama benim ev ağı ile ilgili olabilir. PlayPoint tarafından desteklenen tüm dosyaları çaldı.

4. Kullanım Şekli: OpenHome Renderer

Öncelikle kısaca OpenHome‘dan bahsedelim. OpenHome, odyofil kalitesinde, yüksek çözünürlüklü müzik dinlemek için açık bir standart. OpenHome Standardı, UPnP üzerinde – onun özelliklerini geliştirerek – çalışıyor.  Ayrıca, “renderer” ve kontrol uygulaması katmanları da eklenmiş. Bizim durumumuzda OpenHome uyumlu “renderer” exaSound PlayPoint oluyor. Evinizde, iletişim ağı üzerideki müzik kütüphanesini (örneğin bir NAS üzerinde), Tidal, Spotify gibi internet akış hizmetlerini OpenHome renderer sayesinde dinleyebiliyorsunuz. OpenHome sayesinde çok odalı bir kurgu (bir müzik kütüphanseini kullanan çok sayıda renderer) gerçekleştirebiliyorsunuz. Cihazlar, çalma listeleri (playlist) oluşturulmasını destekliyor, oluşturulan listeleri hatırlıyor.

OpenHome, özellikler ve kullanım bakımından UPnP’yi geçiyor. Ama bunun yanında BubbleUPnP Server gibi bir yazılım da kullanmak gerekiyor. Bubble UPnP Server yazılımı, exaSound PlayPoint, MinimServer ve OpenHome kontrol uygulaması (Kinsky ve Kazoo gibi) arasında arabirim işlevini üstleniyor. BubbleUPnP Server, Mac OS X, Windows (Java 7 ve üstü gerekiyor), Synology NAS, Qnap NAS, Ubuntu, Red Hat, Arch Linux ve Android üzerinde çalışıyor.

Mobil cihazlardan kontrol uygulaması olarak:

  • BubbleUPnP (Android),
  • BubbleDS Next (Android),
  • Linn Kazoo (Windows, Mac, iPad) ve Linn Kinsky (Windows, Mac, iOS, Android),
  • Lumin (iPad) ve
  • foobar2000 + foo_upnp plugin (Windows)

gibi alternatifler mevcut. BubbleUPnP Server yazılımını Windows 10 üzerinde kurduktan sonra MinimServer ve exaSound PlayPoint’i rahatlıkla gördü. Kontrol uygulaması olarak IOS (iPad) üzerinde Linn Kazoo (ücretsiz) kullandım. Fena bir uygulama değil. Sonradan Appstore’dan IOS Lumin uygulamasını (ücretsiz) indirdim. exaSound PlayPoint’i kendiliğinden buldu. Kontrol uygulamalarının MinimServer’da 4383 albümü görmesi biraz zaman aldı.

Bilgisayar tarafında bir süredir JRiver IOS üzerinde de JRemote kullanmaya alıştığım için doğal olarak diğer yazılımları da JRemote ile karşılaştırıyorum. Açıkçası, bu yazıda bahsettiğin hiç bir UPnP kontrol uygulaması JRemote yazılımı kadar kapsamlı gelmedi bana; parça bulma, çalma listeleri, favori parçalarınızı 1-5 arası puanlar verebilme… Bunu bir yana koyacak olursak, gerek kontrol kabiliyeti, gerekse yüksek çözünürlük desteği bakımından en beğendiğim Lumin ve sonra Linn Kazoo oldu. Lumin ve Kazoo içinden TIDAL hizmetine de giriş yaparak çalabiliyorsunuz.

Aşağıda, Lumin ve Kazoo ekran örnekleri paylaşıyorum.

Bu incelemeyi yayınladıktan aylar sonra bu okuduğunuz paragrafı ilave ettim: Yukarıda bahsettiğim uygulamaların JRiver’ın JRemote uygulamasının yanında “hafif” kaldıklarını belirtmiştim. Müzik sunucu olarak kullandığım bilgisayarda, JRiver açıkken, PlayPoint’i de bir şekilde görüyor. Böylece JRiver ve JRemote kullanarak müziği exaSound PlayPoint’e yönlendirebiliyorum. Dolayısı ile hem JRiver’ın avantajlarından yararlanırken hem de “music renderer” olarak PC yerine PlayPoit kullanmış oluyorum. Daha önemlisi ses kalitesi çok iyi! Bu kullanım şeklim, exaSound yetkilisinin de dikkatini çekti. Bilgisayarıma bağlanıp konfigürasyonumu kontrol etti. Anladığım kadarı ile bazı sistemlerde çok iyi çalışmıyormuş. Benim konfigürasyonumda sorunsuz çalıştı!

5. Kullanım Şekli: HQPlayer NAA

Bu kullanım modu şimdiye kadar bahsettiklerimden farklı. HQPlayer, kullanıcılar tarafından, ses kalitesi, sayısal filtre ve yukarı örnekleme seçenekleri, PCM’den DSD’ye çevirim olanakları,  desteklenen Hi-Res formatlar ve hatta çok kanal desteği ile tercih edilen bir yazılım. HQPlayer, bu olanakları sağlamak için güçlü bir bilgisayar gerektiriyor. Çeşitli forumlarda, bu bilgisayarı optimize ederek çok iyi sonuç alanları okudum. Eğer çok sayıda işlem ile yüklü bir bilgisayarı DAC’a doğrudan bağlamak isteMEZseniz – çünkü, iyi ses kalitesi için işlemcinin başı biraz rahat olmalı, başka işle uğraşmamalı – HQPlayer’ın NAA çözümünü deneyebilirsiniz (bu yazımda bahsettim). NAA (Network Audio Daemon) HQPlayer sunucudan aldığı müzik akışını Ethernetten USB’ye çevirerek DAC’a veriyor. Dolayısı ile üzerinde işlemci gücü gerektiren bir yük yok. CuBox, Raspberry Pi gibi ufak cihazlar yeterli. Ses kalitesi bakımından önemli olan DAC’a temiz bir sinyal gitmesi. Söz konusu cihaza HQPlayer sistesinden indireceğiniz Network Audio Daemon yazılımını indirmeniz gerekiyor. Ancak, müzik dinlemek için müzik klasörünüzdeki dosyaları, HQPlayer çalma listesine eklemeniz gerekiyor. Anlayacağınız, konforlu bir kütüphane yönetimi yok. Ancak, diğer tarafta ses kalitesindeki artış ile ödüllendiriliyorsunuz.

NAA özelliği exaSound PlayPoint üzerinde yüklü olarak geliyor. exaSound PlayPoint’i iletişim ağınıza bağlayın; HQPlayer yüklü bilgisayarınızdan NAA olarak exaSound PlayPoint tanımlayın ve işte mükemmel sonuç! NAA tarafında donanımı ve yazılım ile uğraşmak yok.

Sonuç

Ses kalitesi: Eğer müzik bilgisayarı olarak standart bir diz üstü, Macbook veya masaüstü bilgisayar, kısacası optimize edilmemiş bir bilgisayar kullanacaksanız, exaSound PlayPoint ile ses kalitesinde önemli bir artış hissedeceksiniz. Daha fazla detay, geniş ve derin sahne, analog ses karakteri özelliklerinden bahsediyorum. Computer Audiophile forumlarında okuduğum ilk kullanıcı değerlendirmeleri de bu yönde.

Optimize edilmiş bir bilgisayar söz konusu olunca farkı anlamak oldukça zorlaşıyor. Değişik kullanım modelleri arasındaki farka bu yazıda girmedim; oldukça etraflı bir test ve uzun saatler gerekli.

Benim durumumda; sessiz kasa, DAC’a adanmış PPA V2 PCI-USB kartı, Windows Server 2012 R2 Core Modu, Audiophile Optimizer yazılımı ve doğrusal güç kaynağından oluşan sistem ile PlayPoint arasında görebildiğim fark, bilgisayarın üst frekanslarda “sanki çok az” parlak çalması. Ama bu hemen farkedilir bir fark değil. Bunun sebebinin DAC bağlantısında kullandığım PCI-USB kartı (PPA V2) olduğunu tahmin ediyorum. PPA V3’ün detayı kaybetmeden biraz daha yumuşak çaldığını okumuştum. Ama farkın bu kadar az ve zor fark edilir olmasına şaşırdım doğrusu. Eğer bu farkı hissediyorsanız tercih, ses sisteminizin geri kalanına da bağlı ve oldukça subjektif. Çok net olarak şunu söyleyebilirim: PlayPoint sizi bilgisayarın, yok USB kartıydı, yok işletim sistemi optimizasyonuydu, yok efendim doğrusal güç kaynağıydı… gibi bir çok parametreye kafa yormaktan kurtarıyor. Derli toplu bir kutuda referans kalitede bir ses deneyimi sunuyor.

Fiyat: Yurtdışı perakende satış fiyatlarını baz alırsak, kullandığım bilgisayarın maliyeti, PCIe-USB kartı ve harici doğrusal güç kaynağı ile PlayPoint fiyatı civarında. Bu bakımdan ve bu örnek durumda, bilgisayar – streamer seçiminde, fiyatın çok ayırt edici bir kriter olduğunu düşünmüyorum. Elbette, çok daha ucuz (yada pahalı) streamer çözümleri düşünebilirsiniz. O zaman tercih farklı olabilir. exaSound, yüksek çözünürlük desteği (Native DSD64, DSD128, DSD256 – 12.28MHz, DXD 352.8kHz /True 32bit, PCM 44.1 – 384kHz /True 32bit), çok kanallı ve çok odalı uygulamalara açık olması, dokunmatik ekrandan çeşitli ayarları kolayca yapabilme özellikleri nedeni ile bence önemli fark yaratıyor.

Elbette, exaSound PlayPoint, CuBox, Raspberry ve benzeri cihazlarla fiyat seviyesi bakımından boy ölçüşemez. İki yaklaşım arasında henüz yan yana A/B ses karşılaştırması şansım da olmadı. Maliyet bakımından HQPlayer’ın da geri planda güçlü ve optimize edilmiş bir bilgisayar gerektirdiğini de unutmayın. Örneğin NAS üzerinde MinimServer çalışan bir kullanımda aradaki bilgisayarı bertaraf etmiş oluyorsunuz.

Hacim, Derlilik, Topluluk ve Görünüş: Bilgisayar ile karşılaştırıldığında, PlayPoint tartışmasız öne çıkıyor. Resimlere bakın yeter.

Kullanım Kolaylığı: Kullanıcı ara yüzü önemli. Ancak konuyu dörde ayıralım:

  1. Konfigürasyon: PlayPoint dokunmatik ekranından yapılabilen ayarlar; ses kontrolü, ağlara bağlantı, gömülü yazılım/firmware yükseltme, uzaktan destek gibi özellikler büyük kolaylık. Bunlar bilgisayar dünyasında biraz daha karışık işler. Belirli kullanıcılar bu teknik detaylar ile uğraşmayı tercih edebilir. Ama bildiğim ve teknik olmayan büyük çoğunluk için bilgisayar konfigürasyonu oldukça külfetli olabiliyor.
  2. Müzik seçimi, kontrol, kütüphane özellikleri: Olaya kendi açımdan bakıyorum. JRiver+JRemote’dan sonra yukarıda bahsettiğim kontrol uygulamaları bana çocuk oyuncağı gibi geldi. Etiket/tag düzeltemezsin, müzik listeleri oluşturmak için olanaklar çok kısıtlı (örneğin DSD dosyalarını ayrı, çok kanallı kayıtları ayrı listele diyemezsin), sadece albüm görselini görebilirsin, ama albüm ile gelen kitapçığa erişim yok… JRiver’da iyi kötü oluşturduğum 4300 albümlük bir kütüphane var. MinimServer bunların bazılarını görmedi – şimdi uğraşıp düzeltmek lazım. Eğer müzik arşiviniz çok büyük değilse saydıklarım çok sorun olmayacaktır. Ama eğer arşiv büyükse, bunu yönetmek için – streamer, UPnP sunucu ve kontrol uygulaması kullansanız da – JRiver gibi bir yazılımdan yardım almak gerektiğini düşünüyorum. Eğer streamer cihazlarının sunduğu – örneğin tablet üzerinden – kontrol olanakları size yeterli geliyorsa tercih o yönde olmalı. “Yok, ben JRiver gibi bir uygulamayı tercih ederim” diyorsanız, o zaman çözüm bilgisayar.
  3. Kullanım modelleri: Bu yazıda bahsettiğim ilk iki model (AirPlay ve MPD – Music Player Daemon) son derece kolay kullanım sağlıyor. MPD modeli ile referans kalitede müzik dinleyebilirsiniz. Ancak, işin içine UPnP Server, OpenHome, HQplayer gibi yazılımlar girmeye başlayınca bilgisayar deneyimi gerekiyor.
  4. Format desteği: exaSound PlayPoint belirttiğim gibi yüksek çözünürlüklü stereo ve çok-kanal format desteği bakımından çok kabiliyetli. Bilgisayarda çok kullandığım, ancak PlayPoint tarafından desteklenmeyen “cue” dosyaları ve rip edilmiş SACD ISO dosyaları benim için pratik bir zorluk getiriyor. Biliyorsunuz bazı albümler bir tek FLAC veya WAV dosyası olabiliyor. “Cue” dosyası yardımı ile albümü parçalar halinde çalabiliyorsunuz. PlayPoint şimdilik bu tür albümleri parçalarına ayırmadan çalıyor. SACD ISO dosyalarını ile belirli yazılımlar kullanarak ayrı parçalar halinde DSF dosyalarına çevirmek mümkün. Sadece, mevcut yüzlerce albümde bunu yapmak biraz zoruma gider. SACD ISO desteğindeki kısıtlama anladığım kadarı ile UPnP’nin sonucu.

Evet, yazımda buraya kadar “bilgisayar mı yoksa streamer mi?” sorusuna exaSound PlayPoint ürününü inceleyerek yanıtlar getirmeye çalıştım. Özetle, en önem verdiğim parametre “ses kalitesi” tarafında exaSound PlayPoint, kullandığımı bilgisayara göre “çok ufak bir farkla” önde. Ama burada karşılaştırmayı optimize edilmiş bir bilgisayar ile yaptık. Eğer bilgisayarda “optimizasyon” yoksa o zaman ses kalitesindeki farkın daha da belirgin olacağını düşünüyorum. Bu örnekte fiyat da çok belirleyici değil. Derlilik, topluluk bakımından da streamer kesinlikle tercih edilir. Geriye önemli bir tercih kriteri olarak kullanım kolaylığı geliyor. PlayPoint’i kullanmak bilgisayarı kullanmaktan çok daha kolay. Eğer binlerce albümden oluşan bir müzik arşiviniz varsa “kontrol uygulamaları” önem kazanıyor. Tablet üzerinde çalışan UPnP kontrol uygulamalarını şimdilik biraz basit buldum. JRiver-JRemote deneyimimde hareket ederek bilgisayardaki uygulamaların sağladığı kontrol olanaklarının  daha fazla olduğunu düşünüyorum.

Bütün bu bilgilerden sonra sanırım kafanızda kendi önceliklerinize göre bir tercih oluşmuştur. Ben şimdilik bilgisayar ve exaSound PlayPoint cihazlarını birlikte kullanıyorum. Eğer bir gün bilgisayar tamamıyla ikinci plana geçse bile, kütüphane yönetimi için (müziğin organizasyonu, etiketleme…) JRiver gibi bir uygulamayı geri planda mutlaka kullanmayı tercih edeceğim.

Diğer Medyada PlayPoint İncelemeleri

Computer Audiophile  – The exaSound PlayPoint Stereo/Multichannel Streamer Review (Ted-b adlı kullanıcı tarafından): Bu yazının başlığında “(Jack of All Trades, Master of at Least Four!)” denmiş. İngilizce’de “Jack of All Trades, Master of None” diye orjinal bir deyim var. Orjinalini “Her İşi Yapar Ama Hiç Birinde Usta Değil” olarak çevirebilirim. Bundan hareketle başlıkta “Her İşi Yapar, Ama En Azından Dördünde Usta” denmiş. Hoşuma gitti!

Stereophile.com – Music in the Round #78 – exaSound PlayPoint (Kalman Rubinson): Kal Rubinson hem bir exaSound kullanıcısı hem de çok kanallı ses meraklısı. Bu yazıda layPoint deneyimini detaylı olarak anlatmış.

Demo’ya beklerim!

Yorum yapın:

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.